Bir sabun üreticisi olarak, bu konuda söyleyecek çok şeyim var!
El Yapımı bir sabun satın aldığınızda, bu özel bir şeydir. El yapımı sabun, içinde sentetik maddeler bulunmadığından cildinize çok daha nazik davranır.
El yapımı sabunların fiyatı perakende satış mağazalarındaki ortalama market sabunundan biraz daha yüksek olduğunu fark ettiğinizden ve merak ettiğinizden eminim. Bunun en bariz sebebi, önünüzde görebileceğiniz bir şey: El yapımı sabunlar her biri ayrı minyatür sanat eserleridir. Her biri ile ayrı ilgilenilir. Ancak daha pahalı olmalarının birden fazla nedeni var. Sadece güzel bir sanat eseri değiller. El yapımı sabunları özel kılan en önemli şey içeriğinde bulunan soğuk preslenmiş yağlar ve bitki bazlı malzemeler kullanmamızdır.
Hazır sabun üreticilerinin büyük bir kısmı “Sentetik Deterjanlar” diye adlandırılan şeyi kullanmaktadır. Nedir bu sentetik deterjanlar? Deterjan sözlük anlamı olarak “Temizleyici” manasına gelmektedir. Genel bir terimdir. Fakat sabun haricindeki temizleyici maddeleri kapsayan ve sentetik olarak elde edilen maddeler için kullanılmaktadır.
Bu maddelere “Sentetik deterjanlar” denilmesi gerekirken günümüzde sadece “Deterjan” denilmektedir. Bu deterjanları genel özelliklere göre tanımlamak olanağı vardır ve en geniş kapsamlı tanım şöyle olabilir: Yüzey aktif özelliği olup, bu özelliği dolayısıyla temizleme işlemini yapabilen ve içinde ayrıca yıkamaya yardımcı diğer kimyevi maddeler de bulunan mamullere “Deterjan” denir. Bu, sabunun aslında bir kalıp sabun oluşturmak için birbirine bastırılmış bir tür köpük kimyasal (SLS veya Sodyum Lauril Sülfat gibi) olduğu anlamına gelir. ”
Eski moda geleneksel yöntemle sabun yapmak uzun zaman alır!
El yapımı sabun yapımındaki bazı adımların kısa bir özetini sizlere anlatmak istiyorum.
Öncelikle uzun emekler sonucu bir tarif geliştirilir, tarif test edilir, malzemeleri temin edilir, malzemeleri ölçülür, sabun tasarlanır, kalıpları hazırlanır, sodalı su (sodyum hidroksit) hazırlanır, yağlar doğru sıcaklıkta ısıtılır, sabunu yapılır. Sabun 24 saat dinlenmeye bırakılır (her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için birkaç kez kontrol ederek), sonra sabun kalıbı açılır, kesim aşamasına girer, en az 4 hafta rafta kuruması ve “curing time” olarak adlandırılan süreyi tamamlaması için bekletilir. Tüm sabunlar son aşamaya geldikten sonra teker teker kaşelenir. Son dokunuşlar yapıldıktan sonra, sabunlar artık fotoğraflanmaya hazır. Çekimin ardından tüm fotoğraflar web ve sosyal medya paylaşımları için düzenlenir. İçerikler oluşturulup sitelere listeler eklenir. Sabun için etiket yapılır, her sabun ayrı ayrı özenle kutulanır ve sizlere ulaşmak üzere raflardaki yerini alır. Gördüğünüz gibi el yapımı bir sabunun geçirdiği serüven çok zaman alan bir üretim sürecidir.
Her sabun tasarımında benzersizdir, sevgi emeğidir!
El yapımı sabunlar, kimyasal içermeyen ve doğal yağlar ve farklı tatlardaki saf otlar gibi bitki bazlı bileşenlerden hazırlanan sabunlar altında kategorize edilir.
Temel olarak küçük partiler halinde geleneksel yöntemler kullanılarak üretilirler. El yapımı sabunlar, cildi yumuşatan ve nemlendiren gliserin benzeri bileşikler içerir. Dahası, el yapımı sabunlar doğası gereği organiktir ve paraben ve diğer petrokimyasal ürünler gibi sert kimyasal katkı maddeleri içermez.
Kimyasal odaklı market sabunları:
Uygun fiyatlı sabun aldığımızı düşünürken, aslında zararlı kimyasalları içinde barındıran bir ürünü hayatımıza katmış oluruz. Bu tarz market sabunları, sabun henüz yapım aşamasındayken, doğal yollarla oluşan gliserini sabundan çıkarıp, daha fazla kar elde etmek amacıyla, losyon ve krem gibi diğer ürünlerde kullanmak üzere işlemden geçirirler. Yani sabun artık GLİSERİN içermez. Gliserin doğal bir nemlendiricidir. Havadaki suyu emer ve böylece cildinize nem çeker. Gliserin, sabun yapım sürecinin doğal bir yan ürünüdür.
El yapımı sabunlarda elbette durum farklıdır, içinde doğal yollarla oluşan gliserin kalır. Bu nedenle, el yapımı bir sabun kullandığınızda çok nadiren ekstra bir nemlendiriciye ihtiyacınız olur.
Son olarak, bir kalıp sabun satın aldığınızda, daha iyi bir ekonomik yaşam biçimini destekliyorsunuz. Benimki gibi küçük küçük işletmelerin yerel ekonomimize daha fazla katkıda bulunduğunu biliyor muydunuz? Küçük işletmeler, ülke ekonomisinin bel kemiğidir.
Dolayısıyla, hem küçük işletmeleri, kadın girişimcileri destekliyor, hem de cildiniz, aileniz ve çevreniz için daha sağlıklı olan, daha iyi bir kalıp sabun için para ödüyorsunuz.
“Kaç adet istersiniz?
Not: Bu içerik yalnızca bilgi ve eğitim amaçlıdır. Tıbbi tavsiye verme veya kişisel bir doktordan tıbbi tavsiye veya tedavinin yerini alma amacı taşımaz. Bu blogun ifadeleri, herhangi bir hastalığı teşhis etme, tedavi etme, iyileştirme veya önlemeye yönelik değildir.